KAMİLET VADİSİNDEN BİR GÖRÜNÜM
Arhavi Folklor Kültür ve Turizm Derneğinin Artvin Çoruh Üniversitesine yaptığı başvuru üzerine Orman Fakültesi Dekanlığı tarafından görevlendirilen araştırma grubu, 27-28.07.2010 ve 25.05.2011 tarihlerinde arazide yerel rehberler eşliğinde alanı inceleyerek aşağıdaki raporu hazırlamıştır.
Kamilet ve Durguna Vadileri, 41º15’53’’– 41º08’13’’ kuzey enlemleriyle 41º21’51’’- 42º25’07’’ doğu boylamları arasında bulunmaktadır. Adı geçen iki vadinin birlikte oluşturdukları Kamilet Havzasının en düşük rakımlı noktası 300 metre ile Çifteköprü, en yüksek noktası ise Karçal Dağlarındaki 3290 metre rakımlı Güldağı Tepesidir. Alan, yaklaşık 30 000 ha büyüklüktedir.
Kamilet Havzası Artvin ili, Arhavi ilçesi sınırları içerisinde kalmakta olup ilçe merkezine 15 km uzaklıktadır. Doğusunda, Fındıklı Abu-Çağlayan Havzası, batısını Murgul Havzası, kuzeyini Arhavi Deresinin daha alçak bölgeleri, Arhavi İlçesi ve Karadeniz, güneyini Murgul Havzası ve Yusufeli Bıçakçılar Havzası bulunmaktadır.
Rapor; bitkiler ve bitki birlikleri, yaban hayvanları ve yaşama ortamları ile ekolojik değerlendirmeler ve önerilerden oluşmaktadır.
Doğu Karadeniz (Aşağı Batı Kafkasya) Ekosistemi ve Küresel Önemi
Ülkemizin Doğu Karadeniz Bölümünün içinde bulunduğu Kafkasya Ekolojik Bölgesi 580 bin km2 alan kaplamaktadır. (Anonymous, 2006). Bu alan Conservation International (CI) tarafından dünyadaki tehlike altındaki 34 biyoçeşitlilik sıcak noktasından (34 World Biodiversity Hotspots) biri olarak kabul edilmektedir. Ayrıca Kafkasya ekolojik bölgesi, Anadolu ve Hirkan ılıman kuşak ormanları olarak koruma öncelikli 200 Küresel Ekolojik Bölgeden (200 Global Ecoregions) biri olarak ilan edilmiştir (WWF & IUCN, 1994; Zazanashvili et al., 1999; Anonymous, 2006; Eken et al. 2006). Kafkasya aynı zamanda büyük otçul memeli sıcak noktası (Large Herbivore Hotspot) olarak isimlendirilmektedir. Kafkas Dağlarının Doğu Karadeniz Dağları olarak da bilinen Küçük Kafkasya Dağları hem dünyada kafkas horozunun (Tetrao mlokosiewiczi) tek bulunduğu alan olarak 217 kuş endemizm alanından biridir, hem de zengin biyoçeşitliliği nedeniyle Kafkasya Ekolojik Bölgesinin öncelikli koridorlarından biridir. Bölge, Karçal Dağları ve Fırtına Havzası olarak, Avrupa’nın tehdit altında olan en önemli 100 Orman Sıcak Noktasından (100 Forest Hotspots) ikisine ev sahipliği yapmaktadır ki Türkiye toplam 8 sıcak noktanın ev sahibidir.
Dağların bir başka önemi de suyun asal kaynaklarından olmasındandır. Dağlar suyu kar ve buzul olarak depolarlar ve taban suyunu sürekli beslerler. Yerkürenin kullanılabilen suyunun %65-90 ını sağlarlar. Biyolojik çeşitliliğin çoğu için liman ödevi görürler. Nemli bölgelerde, havzadan elde edilebilen toplam içilebilir suyun %40-60’ından çoğunu dağlarda üretilen su oluşturur. Yarı kurak ve kurak mıntıkalarda bu oran %80-90’dan fazlaya çıkar. Bu özellikleri dağları başlı başına korunması gereken özel ekosistemler haline getirmektedir (Gürbüz, 2002).
Kafkasya Ekolojik Bölgesi’nde biyolojik çeşitliliğin hemen hemen tamamını kapsayan dört öncelikli biyom- orman, tatlısu, deniz ve yüksek dağ- bulunmaktadır ve doğal sit olarak önerilen söz konusu alan bu dört ekosistem çeşitliliğinin çok tipik bir örneğini oluşturmaktadır.
Vadinin iklimsel koşulları ve sahip olduğu jeolojik ve jeomorfolojik çeşitlilik, doğa koruma açısından olağanüstü öneme sahip bir bitki örtüsünün ortaya çıkmasına neden olmuştur. (Eminağaoğlu vd., 2010).
Durguna ve Kamilet dereleri, bölgenin uluslararası bilim literatüründe geçen ekolojik özelliklerinin en iyi temsil edildiği yörelerdir. Doğa koruma karakteri bakımından, el değmemişlik ya da ekolojik sistemin değiştirilmemiş olması, ulusal ve uluslar arası düzeyde alanın “koruma değeri yüksek ormanlar” (High Conservation Value Forest) sınıfında değerlendirilmesini sağlamaktadır. Bu tip ormanlar özellikle en iyi yaban hayatı habitatı ve en iyi su muhafaza/oluşum havzaları olarak özel koruma yaklaşımları ile yönetilmektedir. Bu gibi alanlar son yılların en önemli turizm etkinliği olan ekoturizm için en önemli cazibe ve varış noktaları olmaktadır.
Taşıdığı doğal değerler, buzul jeomorfolojisinin tüm örnekleri ve farklı ekosistemler ile yaban hayvanları, haklı gerekçelerle Doğu Karadeniz’e yukarıda sayılan unvanların verilmesini sağlamıştır. Öte yandan ekosistemin yerel yaşam ve mimariye yansımaları sonucu çok özel mimari gelenekler ve yaşama dair birikimler oluşmuş ve bozulmamış ekositemlerin içinde kalmış bazıları, yine bozulmadan günümüze kadar gelebilmiştir.
Bu yapıları ile söz konusu alan olağanüstü bir peyzaj bütünlüğü ve izole bir havza özelliği göstermektedir. Ülkemizde doğal peyzaj bütünlüğünün bu denli büyük bir parça olarak kaldığı ve fragmentasyona uğramadığı, insan etkisinden bu denli uzak kalabilmiş bir alan, ılıman kuşak orman alanları içinde bulunmamaktadır. Bunda şüphesiz buzulların etkilediği topografyanın önemli bir etkisi bulunmaktadır.
Kaçkar Dağları silsilesinin denize olan uzaklığı kuş uçuşu 45 km iken, Arhavi ilçesi sınırları içerisinde deniz kıyısı ile 3300 metre civarında zirvelere sahip olan ve söz konusu iki vadinin birleşerek vardığı zirveleri oluşturan Boğatepe, Kızıltepe ve Demirkapı dağları arasındaki kuş uçuşu mesafe yaklaşık 25 kilometreye inmektedir. Denize sadece 25 km mesafe içerisinden, bu denli hızla yükselen morfolojik yapının oluşturduğu adeta duvar gibi yükselen topografya sıra dışı, kendine özgü ve farklı bir kanyon oluşturmaktadır. Bu yapı alanı bir anlamda ulaşılamaz/geçilemez bir konuma getirmiş ve insan etkisi neredeyse sıfırlanarak sadece arıcılık özelinde kalmıştır.
Arazi gözlemleri sonucu görüldüğü ve 1/25000 lik haritalardan da kolayca anlaşılabileceği gibi vadi köklerinde çok sayıda buzul gölleri mevcuttur. Bu göllerin önemlileri Karagöl, Noğadit Gölü, Büyük Agara ve Küçük Agara Gölleridir. Göller kadar göllerin aşağı bölümlerinde devam eden buzul (tekne) vadileri alanın buzul (glasyal) süreçlerin etkisinde kaldığını göstermektedir ki, aslında geçilemez ve vahşi topografya oluşumundaki asıl neden de buzulların etkileridir.
Artvin ili dünyanın biyolojik çeşitlilik açısından en zengin ve aynı zamanda tehlike altındaki en önemli Ekolojik Bölgelerinden biridir. Kuzeydoğu Anadolu Bitkisel Çeşitlilik Merkezi (SWA.19) olarak tanımlanan bölgede yer almaktadır.
Avrupa-Sibirya Floristik Bölgesi’nin “Kolşik” kesiminde yer alan Kafkasya, Batı Avrasya’daki Üçüncü Zaman’a ait ormanların en önemli sığınak ve relikt alanıdır. Dünya üzerinde ılıman kuşak yaprak döken ormanların Üçüncü Zaman’dan bu yana kesintiye uğramadan varlığını sürdürdüğü bölgedir. Avrupa ile Orta Asya’yı içine alan geniş coğrafyadaki en büyük doğal yaşlı orman ekosistemlerine burada rastlanmaktadır. Doğal Yaşlı Ormanlar (Old Growth Forests); Odun üretimine ya da diğer ormancılık tekniklerine yönelik bir işletme şeklinin uygulanmadığı, içerdiği ağaçların büyük çoğunluğunun doğal olgunluğa eriştiği, bunun sonucu olarak içinde, yaşlı ağaçlarla birlikte kırık, devrik, çürük ve dikili kuru ağaçların fazlalığı ile yapısının üretim ormanlardan belirgin bir şekilde ayrıldığı, insan etkisinin, ekosistemin yapısal özelliklerini değiştirecek düzeyde bulunmadığı ve kendisini oluşturan ögeleri arasındaki ilişkilerin tümüyle sürdüğü, genellikle çok tabakalı ve değişik yaşlı ormanlar olarak tanımlanabilir. Kabul gören başka bir tanıma göre; manevi, kültürel ve ekosistem değerine sahip yaşlı ağaçların oluşturduğu eski (kadim) bir ormandır (Spies and Franklin, 1988; Kurdoğlu, 1996). Bu özellikler açısından değerlendirildiğinde Kamilet Havzası Ormanları, doğal yaşlılığın hem ekolojik hem de kültürel unsurlarını barındıran özel bir alandır.
Flora
Kamilet Vadisi, bitki coğrafyası ve flora bölgeleri açısından Holarktik Flora Bölgesinin Euro-Siberian (Avrupa-Sibirya) flora alanının Colchic (Kolşik) kesimi içinde kalmaktadır. Davis’in kare sistemine göre A8 karesinde yer almaktadır (Eminağaoğlu vd., 2008).
Arhavi ilçesi ve yakın çevresinde Vural (1996), Guner & Duman (1998), Eminağaoğlu & Anşin (2002, 2003, 2004, 2005), Eminağaoğlu vd., (2006, 2007, 2008) ve Eminağaoğlu & Erşen Bak (2009) tarafından bazı floristik araştırmalar yapılmıştır. Birçok Türk ve yabancı araştırması bölgeyi ziyaret etmiş ve alandan bitki örneği toplamıştır (Davis, 1965-1985; Davis vd. 1988; Guner vd., 2000; KCOSAD, 1994; Guner & Duman, 1997; Eminağaoğlu vd., 2008; Manvelidze vd., 2009a, 2009b; Eraydın, 2010). Kamilet Havzası, Türkiye’de tanımlanan 144 Önemli Bitki Alanı’ndan biri olan Kaçkar Dağları ÖBA’sı içerisinde kalmaktadır (Özhatay vd., 2003, 2005; Eminağaoğlu vd., 2008). Aynı zamanda Kuzeydoğu Anadolu Bitkisel Çeşitlilik Merkezi (SWA.19) olarak tanımlanan bölgede yer almaktadır (Özhatay vd., 2005; Eminağaoğlu vd., 2008).
Floristik açıdan zengin olan Kamilet Vadisi’nde uluslararası sözleşmelere göre risk altında olan ve korunması gereken çok sayıda bitki türü ve habitatları mevcuttur.
Ülkemizde, Türkiye Florası (Güner vd., 2000)’na göre, 163 familya, 1168 cinse ilişkin 8988 tür (2991 endemik), 10754 takson (3708 endemik) vardır. Kamilet Vadisinde ise yaklaşık 1100 bitki taksonu yayılış göstermektedir. Bu sayı floristik zenginlik açısından oldukça yüksek bir rakamdır.
Artvin ilin Arhavi ilçesi Kamilet Havzasında doğal yayılışa sahip bazı endemik ve endemik olmayan nadir bitkilerin IUCN tehlike kategorilerine (Ekim vd, 2000; IUCN, 2001) göre dağılımı tablo mevcuttur.
Kamilet vadisi; Betula medwediewii, Quercus pontica, Rhododendron smirnovii , Rhododendron ungernii ve Epigaea gaultherioides gibi relikt türlerin en sağlıklı populasyonlarının bulunduğu bir alandır. Menyanthes trifoliata türünün tek yayılış alanı bu vadideki sulak alanlardır. Artvin ili sınırlarında bu türün doğal olarak bulunduğu başka bir sulak alan yoktur.
Bunlardan Bern Sözleşmesi (Avrupa'nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi), Avrupa Birliği tarafından geliştirilmiş ve 1979 yılında uygulamaya konmuştur. Yalnızca Avrupa Birliği ülkelerini değil aynı zamanda Orta ve Doğu Avrupa ülkelerini de içine alır. Bern Sözleşmesi Avrupa'nın doğal bitki ve hayvan türleri ve onların doğal yaşam ortamlarının korunmasına; üye ülkeler arasında işbirliğine ve göç eden türler dahil olmak üzere tehlike altındaki türlere dikkat çekmektir. Türkiye sözleşmeye 1984 yılnda üye olmuştur. Ülkemizde Bern sözleşmesi kapsamına giren 87 adet tür vardır. Bu türlerden 3’ü Kamilet Havzası sınırları içerisindedir. Bunlar: Cyclamen coum, Orchis punctulata ve Vaccinium arctostaphyllos. Havzada, Bern Sözleşmesi kapsamında koruma altına alınması gereken habitatlardan da Doğu Karadeniz Doğu Kayını-Doğu Ladini Ormanları, Anadolu-Kafkasya Doğu Gürgeni Ormanları, Doğu Karadeniz karışık meşe-gürgen ormanları, Karadeniz Bölgesi Abies nordmanniana ormanları, Picea orientalis ormanları ve Karadeniz-Kafkasya dağlık kızılağaç galeri ormanları bulunmaktadır (Eminağaoğlu vd., 2008, Eminağaoğlu vd., 2010).
CITES Sözleşmesi (Nesli Tehlikede Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme) ise, günümüzde hayvan ve bitki türlerinin ticareti konusunda dünyada en yaygın olarak uygulanan sözleşmedir. 1975 yılından beri uygulanan sözleşmeye üye ülkelerin sayısı 140'ı aşmıştır. İzin ve sertifika sistemiyle çalışan CITES, sözleşmenin eklerinde listelenen bitki ve hayvan türlerinin uluslararası ticaretini izlemekte ve kontrol etmektedir. Ek listelerinde yer alan 30 binden fazla bitki ve hayvan türünün uluslararası ticareti Sözleşme hükümlerince düzenlenmektedir. Sözleşme isminde belirtildiği gibi sadece nesli tehlike altındaki türleri değil bu türlerle birlikte nesilleri henüz tehlike altına girmemiş fakat uluslararası ticaret nedeniyle nesilleri tehlikeye girebilecek diğer türleri de kapsamaktadır. Türkiye CITES Sözleşmesi'ne 1994 yılında 124. ülke olarak imza atmıştır. Ülkemiz bitkilerinden 114’ü CITES sözleşmesine tabidir. Bu türlerden 7’si Kamilet vadisinde de bulunmaktadır. Bunlar: Galanthus rizehensis, G. woronowii, Anacamptis pyramidalis, Dactylorhiza osmanica var. osmanica, D. romana, Orchis purpurea, Cyclamen coum subsp. coum (CITES, 2009).
Alan üzerinde yapılan gözlemler, alanda çalışmış olan uzmanlarla görüşmeler ve ilgili uzmanların çalışmaları sonucu ortaya çıkan türler ve tehlike kategorileri aşağıda gösterilmektedir. Alanda bulunan türlerin tehlike kategorileri, korumanın hangi statüde şekilleneceği açısından son derece önemlidir.
Yakın zamanda bölgede gerçekleşen ve henüz tamamlanmamış bir araştırma, bilim için yeni ve ülkemize endemik bir huşfaresi (Sicista sp.) türünün de alanda yaşadığına işaret etmektedir (Yaban Hayatı Uzmanı Halim Y. Diker, kişisel görüşme). Bu alanın çok özel ve dokunulmamış bir orman ekosistemi olduğunu göstermektedir.
Kamilet Havzasında bilinen (ve varlığı tahmin edilen) memeli hayvan türleri
Latince Adı | Türkçe Adı | IUCN küresel kategori | Bern Ek no | Açıklama | |
Erinaceus concolor | Kirpi | LC | III |
| |
Sorex volnuchini | Kafkas Küçük Böcekçili | LC | III | Kafkas endemiği | |
Sorex raddei | Kırmızıdişli Böcekçil | LC | III | Kafkas endemiği | |
Sorex satunini | Kafkas Böcekçili | LC | III | Kafkas endemiği | |
Neomys teres | Kafkas Suböcekçili | LC | III |
| |
Crocidura leucodon | Yaygın Beyazdişli Böcekçil | LC | III |
| |
Crocidura suaveolens | Küçük Beyazdişli Böcekçil | LC | III |
| |
Talpa levantis | Karadeniz Köstebeği | LC |
|
| |
Rhinolophus ferrumequinum | Büyük Nalburunlu Yarasa | LC | II |
| |
Rhinolophus hipposideros | Küçük Nalburunlu Yarasa | LC | II |
| |
Rhinolophus euryale | Akdeniz Nalburunlu Yarasası | NT | II |
| |
Myotis aurascens | Bıyıklı Kahverengi Yarasa | LC | II |
| |
Myotis brandtii | Sakallı Yarasa | LC | II |
| |
Myotis nattereri | Saçaklı Yarasa | LC | II |
| |
Myotis bechsteinii | Büyükkulaklı Yarasa | NT | II |
| |
Myotis myotis | Büyük Farekulaklı Yarasa | LC | II |
| |
Myotis blythii | Küçük Farekulaklı Yarasa | LC | II |
| |
Eptesticus serotinus | Genişkanatlı Yarasa | LC | II |
| |
Nyctalus leisleri | Küçük Akşamcı Yarasa | LC | II |
| |
Pipistrellus pipistrellus | Cüce Yarasa | LC |
|
| |
Pipistrellus kuhlii | Beyazşeritli Yarasa | LC | II |
| |
Hypsugo savii | Savi Cüce Yarasası | LC | II |
| |
Plecotus auritus | Kahverengi Uzunkulaklı Yarasa | LC | II |
| |
Barbastella barbastellus | Basıkburunlu Yarasa | LC | II |
| |
Miniopterus schreibersii | Uzunkanatlı Yarasa | NT |
|
| |
Canis lupus | Kurt | LC | II |
| |
Vulpes vulpes | Tilki | LC |
|
| |
Ursus arctos | Bozayı | LC | II |
| |
Martes martes | Ağaç Sansarı | LC | III |
| |
Martes foina | Kaya Sansarı | LC | III |
| |
Mustela nivalis | Gelincik | LC | III |
| |
Meles meles | Porsuk | LC | III |
| |
Lutra lutra | Susamuru | NT | II |
| |
Lynx lynx | Vaşak | LC | III |
| |
Sus scrofa | Yaban Domuzu | LC | III |
| |
Rupicapra rupicapra | Çengelboynuzlu Dağkeçisi | LC | III | Endemic asiatica alttürü | |
Lepus europaeus | Yabani Tavşan | LC | III |
| |
Sciurus anomalus | Sincap | LC | II |
| |
Sciurus vulgaris | Kızıl sincap | LC |
| Salınmış (egzotik) tür | |
Sicista spp. | Kaçkar Huşfaresi |
|
| Yeni tanımlanmış tür (Bilimsel süreç devam ediyor) | |
Myodes glareolus | Kızıl Fare | LC |
|
| |
Arvicola amphibius | Susıçanı | LC |
|
| |
Microtus majori | Kısakulaklı Kırfaresi | LC |
|
| |
Microtus levis | Yaygın Tarlafaresi | LC |
|
| |
Chionomys nivalis | Yaygın Karfaresi | LC | III |
| |
Chionomys roberti | Uzunkuyruklu Karfaresi | LC |
| Kafkas endemiği | |
Chionomys gud | Kafkas Karfaresi | LC |
| Kafkas endemiği | |
Cricetulus migratorius | Cüce Avurtlak | LC |
|
| |
Apodemus uralensis | Cüce Ormanfaresi | LC |
|
| |
Apodemus flavicollis | Sarıboyunlu Ormanfaresi | LC |
|
| |
Apodemus mystacinus | Kayalık Ormanfaresi | LC |
|
| |
Apodemus witherbyi | Yaygın Ormanfaresi | LC |
|
| |
Rattus rattus | Sıçan | LC |
|
| |
Mus musculus | Evfaresi | LC |
|
| |
Mus macedonicus | Sarı Evfaresi | LC |
|
| |
Glis glis | Yediuyur | LC | III |
| |
Dryomys nitedula | Hasancık | LC | III |
| |
2. Kuşlar
Kamilet Havzasında bilinen (ve varlığı tahmin edilen) kuş türleri
Latince Adı | Türkçe Adı | IUCN küresel kategori | Bern Ek no | Açıklama | |
Pernis apivorus | Arışahini | LC | II | Yoğun göç, üreyebilir | |
Gypaetus barbatus | Sakallı Akbaba | LC | II | Nadir yerli | |
Aegypius monachus | Kara Akbaba | NT | II | Nadir, üreyebilir | |
Milvus migrans | Kara Çaylak | LC | II | Yoğun göç | |
Circus aeruginosus | Saz Delicesi | LC | II | Göç | |
Circus cyaneus | Gökçe Delice | LC | II | Göç | |
Circus macrourus | Akça Delice | NT | II | Göç | |
Circus pygargus | Çayır Delicesi | LC | II | Göç | |
Accipiter brevipes | Yoz Atmaca, kısa bacaklı atmaca | LC | II | Göç, yazın da görülebilir | |
Accipiter gentilis | Çakırkuşu | LC | II | Nadir, yerli | |
Accipiter nisus | Atmaca | LC | II | Yoğun göç, üreme | |
Buteo buteo | Şahin | LC | II | Yoğun göç, üreme | |
Aquila chrysaetos | Kaya kartalı | LC | II | Yerli | |
Aquila pomarina | Küçük Orman Kartalı | LC | II | Göç | |
Aquila clanga | Büyük Orman Kartalı | VU | II | Göç | |
Aquila nipalensis | Bozkır Kartalı | LC | II | Göç | |
Hieraaetus pennatus | Küçük Kartal | LC | II | Göç, yazın da görülebilir | |
Falco tinnunculus | Kerkenez | LC | II | Yerli | |
Falco subbuteo | Delice Doğan | LC | II | Yaz göçmeni | |
Falco peregrinus | Gök Doğan | LC | II | Yerli | |
Tetrao mlokosiewiczi | Dağ Horozu | NT | III | Lokal yerli, Kafkas endemiği | |
Tetraogallus caspius | Urkeklik | LC | III | Yerli | |
Alectoris chukar | Kınalı keklik | LC | III | Yerli | |
Coturnix coturnix | Bıldırcın | LC | III | Yaz göçmeni | |
Crex crex | Bıldırcın Kılavuzu | NT | II | Nadir yaz göçmeni | |
Actitis hypoleucos | Dere Düdükçünü | LC | II | Yaz göçmeni | |
Columba livia | Kaya Güvercini | LC | III | Yerli | |
Columba oenas | Gökçe Güvercin | LC |
| Yerli | |
Columba palumbus | Tahtalı | LC |
| Yerli | |
Cuculus canorus | Guguk | LC | III | Yaz göçmeni | |
Aegolius funerous | Paçalı Baykuş | LC | II | Yerli | |
Strix aluco | Alaca Baykuş | LC | II | Yerli | |
Caprimulgus europaeus | Çobanaldatan | LC | II | Yaz göçmeni | |
Apus apus | Karasağan | LC | III | Yaz göçmeni | |
Picus canus | Küçük Yeşil Ağaçkakan | LC | II | Nadir yerli | |
Picus viridis | Yeşil Ağaçkakan | LC | II | Yerli | |
Dryocopus martius | Kara Ağaçkakan | LC | II | Yerli | |
Dendrocopus major | Orman Alaca Ağaçkakanı | LC | II | Yerli | |
Lullula arborea | Orman Toygarı | LC | III | Yerli | |
Eremophila alpestris | Kulaklı Toygar | LC | II | Yerli | |
Hirundo rupestris | Kaya Kırlangıcı | LC | II | Yerli | |
Delichon urbica | Ev Kırlangıcı | LC | II | Yaz göçmeni | |
Anthus trivialis | Ağaç İncirkuşu | LC | II | Yaz göçmeni | |
Anthus spinoletta | Dağ İncirkuşu | LC | II | Yerli | |
Motacilla cinerea | Dağ Kuyruksallayanı | LC | II | Yerli | |
Motacilla alba | Ak Kuyruksallayan | LC | II | Yerli | |
Cinclus cinclus | Dere Kuşu | LC | II | Yerli | |
Troglodytes troglodytes | Çıtkuşu | LC | II | Yerli | |
Prunella modularis | Yaygın Dağbülbülü | LC | II | Yerli | |
Prunella collaris | Büyük Dağbülbülü | LC | II | Yerli | |
Erithacus rubecula | Kızılgerdan | LC | II | Yerli | |
Phoenicurus ochruros | Kara Kızılkuyruk | LC | II | Yerli | |
Phoenicurus phoenicurus | Yaygın Kızılkuyruk | LC | II | Yaz göçmeni | |
Oenanthe oenanthe | Yaygın Kuyrukkakan | LC | II | Yaz göçmeni | |
Monticola saxatilis | Taşkızılı | LC | II | Yaz göçmeni | |
Monticola solitarius | Gökardıç | LC | II | Yerli | |
Turdus torquata | Boğmaklı Ardıç | LC | II | Yerli | |
Turdus merula | Karatavuk | LC | III | Yerli | |
Turdus philomelos | Öter Ardıç | LC | III | Yerli | |
Turdus viscivorus | Ökse Ardıç | LC | III | Yerli | |
Acrocephalus palustris | Çalı Kamışçını | LC | III | Göç, üreyebilir | |
Sylvia communis | Akgerdan Ötleğen | LC | II | Yaz göçmeni | |
Sylvia curruca | Küçük Akgerdan Ötleğen | LC | II | Yaz göçmeni | |
Phylloscopus nitidus | Yeşil Söğütbülbülü | LC | II | Yaz göçmeni | |
Phylloscopus sindianus | Kafkas Çıvgını | LC | II | Yaz göçmeni | |
Regulus regulus | Çalıkuşu | LC | II | Yerli | |
Ficedula parva | Küçük Sinekkapan | LC | III | Üreme | |
Muscicapa striata | Benekli Sinekkapan | LC | III | Göç | |
Aegithalos caudatus | Uzunkuyruklu Baştankara | LC | II | Yerli | |
Parus ater | Çam Baştankarası | LC | II | Yerli | |
Parus palustris | Kayın Baştankarası | LC | II | Yerli | |
Parus caeruleus | Mavi Baştankara | LC | II | Yerli | |
Parus major | Büyük Baştankara | LC | II | Yerli | |
Sitta europaea | Yaygın Sıvacı | LC | II | Yerli | |
Sitta neumayer | Kaya Sıvacısı | LC | II | Yerli | |
Tichodroma muraria | Duvar Tırmaşıkkuşu | LC | II | Yerli | |
Certhia familiaris | Orman Tırmaşıkkuşu | LC | II | Yerli | |
Lanius collurio | Kızılsırtlı Örümcekkuşu | LC | II | Yaz göçmeni | |
Garrulus glandarius | Alakarga | LC |
| Yerli | |
Pica pica | Saksağan | LC |
| Yerli | |
Pyrrhocorax graculus | Sarıgagalı Dağkargası | LC | II | Yerli | |
Pyrrhocorax pyrrhocorax | Kırmızıgagalı Dağkargası | LC | II | Yerli | |
Corvus cornix | Leş Kargası | LC |
| Yerli | |
Corvus corax | Kuzgun | LC | III | Yerli | |
Petronia petronia | Kaya Serçesi | LC | II | Yerli | |
Montifringa nivalis | Kar Serçesi | LC | II | Yerli | |
Fringilla coelebs | İspinoz | LC | III | Yerli | |
Serinus pusillus | Kara İskete | LC | II | Yerli | |
Serinus serinus | Küçük İskete | LC | II | Yerli | |
Carduelis spinus | Karabaşlı İskete | LC | II | Yerli | |
Carduelis cannabina | Ketenkuşu | LC | II | Yerli | |
Loxia curvirostra | Çaprazgaga | LC | II | Yerli | |
Carpodacus erythrinus | Çütre | LC | II | Yaz göçmeni | |
Pyrrhula pyrrhula | Şakrakkuşu | LC | III | Yerli | |
Emberiza cia | Kaya Kirazkuşu | LC | II | Yerli | |
Emberiza hortulana | Yaygın Kirazkuşu | LC | III | Yaz göçmeni | |
3. İki Yaşamlılar ve Sürüngenler
Kamilet Havzasında bilinen (ve varlığı tahmin edilen) amfibi ve sürüngenler
Latince Adı | Türkçe Adı | IUCN küresel kategori | Bern Ek no | Açıklama | |
Mertensiella caucasica | Kafkas Semenderi | VU | III | Kafkas endemiği | |
Hyla arborea | Ağaç Kurbağası | LC | III | Yaygın | |
Pelodytes caucasicus | Kafkas Kurbağası | LC | III | Kafkas endemiği | |
Rana macrocnemis | Uludağ Kurbağası | LC | III | Yaygın | |
Anguis fragilis | Yılan Kertenkele | ne | III | Nadir | |
Darevskia parvula | Gürcü Kertenkelesi | LC | III | Kafkas endemiği, yaygın | |
Darevskia mixta | Melez Kertenkele | LC | III | Kafkas endemiği, yaygın | |
Darevskia rudis | Trabzon Kertenkelesi | LC | III | Kafkas endemiği, yaygın | |
Elaphe longissima | Eskülap Yılanı | LC | III | Yaygın | |
Coronella austriaca | Taçlı Yılan | ne | II | Nadir | |
Eirenis modestus | Uysal Yılan | LC | III | Yaygın | |
Natrix natrix | Çayır Yılanı | LR | III | Yaygın | |
Natrix megalocephala | Hemşin Yılanı | VU | III | Kafkas endemiği | |
Typhlops vermicularis | Kör Yılan | ne | II | Yaygın | |
Vipera kaznakovi | Kafkas Engereği | EN | II | Kafkas endemiği | |
Vipera ammodytes | Boynuzlu Engerek | LC | II | Yaygın | |
Ayrıca Kamilet ve Durguna Dereleri Bern Sözleşmesi ile koruma altına alınan deniz alası (Salmo trutta labrax) ve büyük benekli dağ alası (Salmo trutta macrostigma)’nın en önemli yaşam alanıdır.
Havzada yapılan en yaygın ekonomik faaliyet 700 m yükseklere kadar çıkabilen çay tarımıdır. Vadi içlerinde fındık tarımı küçük miktarlarda yapılabilmektedir. Yüksek yaylalarda ise yoğun olmayan bir yaylacılık ve buna bağlı hayvancılık sürdürülen bir gelenektir. Ancak hayvancılık azalmakta, yaylacılık daha çok dinlenme-eğlenme etkinliğine dönüşmektedir. Bu anlamda ekoturizm, gelecek için yatırım yapılabilecek ve gelir getirebilecek önemli bir ekonomik faaliyet alanı olarak düşünülmektedir. Ancak incelemeye konu edilen havza içinde hali hazırda en önemli gelir bal üretimi ile sağlanmaktadır.
Vadi kökünde kayalıklar üzerinde konuşlandırılan ve toplam 1500-2000 kg kadar üretim yapılabilecek sayıda olan arı kovanlarında çok özel bal üretimi yapılmaktadır. Bal üretiminde herhangi kimyasal ya da başka çeşit koruyucu kullanılmamakta ve çok özel ve oldukça pahalı organik bal üretimi yapılmaktadır. Vadi duvarlarında oyularak kovan koyma yerlerinin açılması ve dayanıklı ardıç ağacı tahtalarından platformlar, 25 yıl öncesine kadar insan gücü ile yapılmakta ve sadece birkaç yerel ustanın bildiği çivisiz özel geçme teknikleri ile hazırlanmaktaydı. Kovanların bu platformlara yerleştirilmesi ve bal sağımı halen büyük bir maharetle yapılan yerel-geleneksel ritüellerdendir.
Kamilet Vadisinin kökündeki Nopapen Yayla altındaki kovanlarda üretilen ballar “Şahinkaya” adıyla; Şahinkayalıkları ile çifte köprü mevkii arasında üretilen ballar ise vadi adı olan “Kamilet” balı olarak bilinmektedir. Büyük bir ün sahibi olan bu ballar sıra dışı fiyatlarla önceden tahsisli olarak satılmaktadır. Vadinin bu açıdan önemi ve dokunulmamışlığı, Orman Genel Müdürlüğünü de hareket geçirmiş, sosyal ormancılık açısından en önemli projelerden biri olarak bu vadi içinde belli büyüklükteki bir alan Arhavi Orman işletme Müdürlüğü tarafından “bal ormanı” olarak düzenlenmeye başlanmıştır.
Bozulmamış doğal alanlarda en fazla zarar veren insan faaliyetleri yol açma çalışmalarıdır. Özellikle ekosistemleri küçük parçalara bölmesi ve doğrudan habitat kaybına yol açması, yol çalışmalarının çok dikkatle değerlendirilmesini gerekli kılmaktadır. Yolun her durumda bir alt yapı tesisi olması nedeniyle ardından çeşitli sanat yapılarının ve yerleşim tesislerinin artışı kaçınılmazdır. Kamilet Vadisi gibi bozulmamış doğal sistemlerde yol yapım çalışmaları aynı şekilde sürerse ardından yeni ihtiyaçlar ortaya çıkacak ve alanın tüm doğallığı kaybolacaktır (Kurdoğlu, 2001). Özellikle alanda çalışmaları olan ancak farklı bakış açıları ve uygulamaları olan diğer kamu kuruluşlarının çalışmaları önlenmelidir. Kamilet Havzası içerisinde kimi ormancılık amaçlı kimi de hidroelektrik santraller için yapılması planlanan yol çalışmaları hayata geçirilmek üzeredir
Özellikle yukarı havza bölümleri, bozulmamış ekosistemler olarak, kaliteli suyun üretildiği, toprak ve su koruma işlevi yüksek olan alanlardır. Bu alanlardaki ormanların, yeterli büyüklük ve sağlıkta olması, suyun miktarı ve sürekliliği diğer deyişle sağlıklı ekosistemlerin varlığı ile doğrudan ilişkilidir. Bu etkilerin yanında açılan şev aynaları ve yol altı şevlerin tahribi, heyelanları da tetikleyerek tahribatı ve hafriyat yükünü arttıracaktır. Örneğin ABD Oregon’da yapılan tespitlere göre, yollar bir orman alanının sadece % 1,8 ini kaplamasına rağmen burada meydana gelen heyelan sayısı, aynı koşullara sahip fakat yol inşaatı bulunmayan orman alanlarındaki heyelan sayısından 315 kez daha fazla bulunmuştur (Demirci, 2008). Çok daha küçük alanlı vadilerin neredeyse yollarla tamamen parçalandığı düşünüldüğünde, ülkemizdeki heyelan olaylarının bu denli yoğun yaşanmasının nedeni de kolaylıkla anlaşılabilmektedir.
Yörede arıcılık en önemli tarımsal girdiyi sağlamaktadır. Gerçekten de ekolojik tarım uygulamaları ve buna uygun kaynaklara sahip olması yönünden Kamilet Vadisi, sürdürülebilir uygulamalar için son derece uygun bir alandır. Ancak arı kovanlarının yapımında en uygun materyal olan ıhlamur (Tilia rubra subsp. caucasica) odunu nedeniyle bu türün yoğun bir taleple karşı karşıya olması ve azalma sürecine girmesi en önemli sorun olarak görülmektedir. Yöre karışık ormanlarının en önemli türlerinden biri olan ıhlamurun daha fazla azalmaması için proje alanından ıhlamur ağacı kesiminin yasaklanması ve alternatif ağaç türlerinin kullanılması yada yöre dışı işletme ormanlarından bu türün sağlanması gerekmektedir.
Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından nehir ve kolları üzerinde yapımı planlanan yaklaşık 36 baraj projesi ve 180 civarında dere tipi santral (HES) Artvin ilinin ve dolayısı ile Kamilet Havzasının karşı karşıya bulunduğu en önemli tehditlerden birisidir. Kamilat ve Durguna dereleri üzerinde yapılması planlanan HES projeleri, bu alanın sahip olduğu pek çok nadir ve endemik bitkinin yok olmasına neden olabilecektir. Alanın çok dik ve sarp oluşu, inşaat çalışmaları ve yol yapımlarında çok daha büyük alanların ve dere ekosisteminin de tamamen tahrip olmasına yol açacaktır. Özellikle Türkiye’nin üzerinde bulunduğu ılıman kuşak ormanları, bozulmamış/dokunulmamış (intact) ormanların an az bulunduğu biyomdur ve bu bakımdan en hassas en kırılgan ekosistemlerdendir. Kalan bakir ormanlar neredeyse sadece tabiatı koruma alanlarında bulunmaktadır (http://www.intactforests.org). Özellikle fragmentasyon ve doğal habitatların kaybı, bitki ve hayvan türlerinin yok olmalarındaki en önemli tehdittir. Özellikle orman biyoçeşitliliği, ağırlıklı olarak dokunulmamış orman ekosistemlerine bağımlıdır. Geniş doğal orman peyzajları, ekolojik süreçlerin ve hizmetlerinin sağlanmasında hayati önem taşırlar.
Koruma ormanlarının ana işlevlerinin doğal su kaynaklarının korunması ve iyileştirilmesi üzerinde doğrudan öneme sahip oldukları kuşkusuzdur. Belirtmek gerekir ki, ulusal park ve koruma ormanlarının ana işlevlerini gerçekleştirebilmeleri de her şeyden önce kendi sınırları içinde doğal yapılarının iyileştirilmesi ve etkin biçimde tüm değerleri ile korunmalarına bağlıdır.
Söz konusu alan ülkemizdeki en büyük bozulmamış doğal ekosistemlerden biridir ve bu haliyle nadir ve tipik bir ekosistemdir. Bu ekosistem, peyzaj bütünlüğünü bozacak ve özellikle parçalanmaya (fragmentasyon) neden olacak her türlü etkiden uzak tutulmalıdır.
Havzanın su üretim gücünü düşürecek çalışmalar, toplumun sağlıklı su teminini de tehlikeye düşürecektir. Sağlıklı su çok önemlidir. Çünkü su kıtlığı yüzyılın en büyük problemlerinden biri olmaya en kuvvetli adaydır. Dünyada kişi başına kullanılan su miktarı nüfus artış oranından daha yüksektir (Gürbüz, 2002). Bu açıdan koruma ormanlarının doğal su kaynaklarının korunması ve iyileştirilmesi üzerinde doğrudan öneme sahip oldukları kuşkusuzdur. İstanbul dahil dünyanın en büyük 105 şehrinden 33’ü içme suyunu orman koruma alanlarındaki su havzalarından sağlamaktadır. Doğu Karadeniz’de ise neredeyse tüm yerleşimlerin suları ormanlık alanlardaki su havzalarından gelmektedir. Bu durumda, su kıtlığının her geçen gün belirginleştiği ve uzak havzalar arası su transferleri gibi aslında ekolojik işleyişe oldukça ters olan uygulamalarla su azlığının giderilmesine çalışıldığı ülkemizde, ormanlık su havzalarını korumak stratejik bir önem kazanarak ülke geleceğini korumakla eş anlamlı hale gelmektedir
Yaban hayatı, havza koruma ve özel nitelikli kadim ormanların bulunduğu alanlar özellikli çevresel ve sosyal değerlere sahiptirler. Bu değerler açısından sıra dışı anlam ve kritik önem taşıdığı kabul edilen ormanlar “koruma değeri yüksek ormanlar-KDYO” olarak kabul edilirler. Koruma Değeri Yüksek Ormanlar, belirlenen değerleri koruyarak yönetilmesi gereken ormanlardır. Koruma değeri yüksek orman bu anlamda daha büyük bir ormanın küçük bir bölümü ya da bir toplumun içmesuyu kaynağı olan bir akarsuyu koruyan dere boyu (riperian) ormanları veya hiç bozulamamış nadir bir orman ekosistemi de olabilir. Ormanlar eğer bir havzanın tamamını kaplıyor ve içinde tehlike ve tehdit altında olan türleri barındırıyor ise havzanın tamamı KDYO sınıfı içinde değerlendirilmelidir. Kamilet Havzası tümüle bu özellikte bir ekosistemdir.
Doğu Karadeniz Bölgesinde, Camili ormanları ile birlikte tahminen
Kamilet Vadisi, dünyanın biyolojik çeşitlilik açısından en zengin ve aynı zamanda tehlike altındaki en önemli 34 Karasal Ekolojik Bölgesinden biri olan “Caucasus Hotspot” içinde kalmaktadır. Vadi, sahip olduğu yaklaşık 1100 adet bitki taksonu ile biyolojik çeşitlilik açısından ülkemizin en önemli havzalarından birisidir.
Vadide, Küresel Ölçekte, Avrupa Ölçeğinde ve Ulusal Ölçekte tehlike altında çok sayıdaki nadir bitki türü mevcuttur.
Kamilet Vadisi; Betula medwediewii, Quercus pontica, Rhododendron smirnovii , Rhododendron ungernii ve Epigaea gaultherioides gibi relik türlerin çok bol miktarda bulunduğu ve sağlıklı populasyonlara sahip bir alandır.
Menyanthes trifoliata türünün tek yayılış alanı bu vadideki sulak alanlardır. Artvin ili sınırlarında bu türün doğal olarak bulunduğu başka bir sulak alan yoktur.
Havzada, Braun-Blanquet metoduna göre yapılan değerlendirme sonucunda değişik vejetasyon tiplerine ilişkin 12 bitki birliği saptanmıştır. Bu bitki topluluklarından Querco petraea-Piceetum orientalis, Abieti nordmannianae-Piceetum orientalis, Lauroceraso officinalis-Rhododendretum ungernii ve Betula medwediewii-Quercetum pontici birlikleri tersiyerden günümüze değin bozulmadan kalabilmiş nadir orman ekosistemlerini temsil etmekte en önemlisi bu topluluklar içerisinde çok sayıda endemik ve endemik olmayan nadir bitkiler yaşam ortamı bulabilmektedirler.
Özellikle Betula medwediewii-Quercetum pontici Eminağaoğlu et al. 2006 bitki birliğinin bulunduğu alanlar mutlak suretle korunmalıdır. Bu topluluk içerisinde, Tersiyer çağında oluşmuş ve günümüze değin gelebilmiş relikt türler yoğun olarak bulunmaktadır.
Havzada, Bern Sözleşmesi kapsamında koruma altına alınması gereken habitatlardan da Doğu Karadeniz Doğu Kayını-Doğu Ladini Ormanları, Anadolu-Kafkasya Doğu Gürgeni Ormanları, Doğu Karadeniz karışık meşe-gürgen ormanları, Karadeniz Bölgesi Abies nordmanniana ormanları, Picea orientalis ormanları ve Karadeniz-Kafkasya dağlık kızılağaç galeri ormanları bulunmaktadır.
Alanda doğal olarak yetişen bitki türlerinin %
Ülkemizde 87 adet Bern sözleşmesi kapsamına giren tür vardır. Bu türlerden 3’ü Kamilet Havzası sınırları içerisindedir.
Ülkemiz bitkilerinden 114’ü CITES sözleşmesine tabidir. Bu türlerden 7’si Kamilet vadisinde de bulunmaktadır. Bunlar: Galanthus rizehensis, G. woronowii, Anacamptis pyramidalis, Dactylorhiza osmanica var. osmanica, D. romana, Orchis purpurea, Cyclamen coum subsp. coum (CITES, 2009).
Alan, yaban hayatı varlığı açısından da çok sayıda türe ev sahipliği yapmaktadır. Dokunulmamış orman ve dere ekosistemleri hem Kafkasya ekolojik bölgesi hem de ülkemiz açısından nadir habitat olarak değerlendirilmektedir. Bu özelliği açısından bir sığınak (refuge)’dır.
Alanda yakın tehdit altında 8 tür, tehlikeye düşebilecek 3 tür, tehlike altında ise 1 tür bulunmaktadır. Özellikle ilk kez varlığı saptanan huş faresi, dar alanlı bir endemik olarak alanın bozulmamışlığına önemli bir örnek teşkil etmektedir.
Bu özellikler dikkate alınarak Kamilet Havzasının bir koruma statüsüne alınması hayati önemdedir. Bir korunan alan seçiminde dikkate alınacak kriterlerin (Mac Kinnon vd, 1986) çoğu söz konusu alan için var olduğu bilinen özelliklerdir. Şöyle ki;
Büyüklük açısından alan; yeterli peyzaj bütünlüğüne sahiptir ve flora ve faunanın rahatça varlığını sürdürebileceği büyüklüktedir. Genel kural olarak; özellikli bir alanın koruma önemi alanın büyüklüğüyle artar.
Zenginlik ve çeşitlilik açısından alan; sıra dışı bir çeşitliliği barındırmaktadır. Yükseklik kademeleri açısından da çok sayıda ekolojik geçiş zonları bulunmaktadır.
Doğallık: Dünyada insanoğlu tarafından dönüştürülmemiş birkaç büyük alan kalmıştır. Bu nedenle hiç ya da çok az dönüştürülmüş alanlar özellikle koruma değeri bakımından çok değerlidir. Kamilet Havzası bu özellik bakımından çok sayıda farklı habitat tiplerini içeren neredeyse tek alandır.
Nadirlik: Pek çok koruma alanı için en önemli amaçlardan biridir. Öyleyse havza yukarıda açıklanmış olan nadir türler bakımından da uygun kriterler sahiptir ve bu açıdan da nadir türlerin ve özellikle habitatların korunması üst düzeyde önemlidir.
Eşsiz olma: Alan başka biyomlarda olmayan türleri barındırıyor ise eşsiz kabul edilir. Kamilet Havzası huş faresi özelliği ile bu kriteri sağlamaktadır.
Kırılganlık: Çevresel değişikliklerden etkilenecek kadar hassas olma durumunu ifade eder. Klimaks dışındaki vejetasyon tipleri çok kırılgandırlar ve küçük iklim ve hidrolojik değişikliklerden kolayca etkilenirler. Kırılganlık, nadirlikle de doğrudan ilişkilidir. Bu açıdan yapılacak olam her türlü yol ve HES çalışmaları aslında izole bir alan olan Kamilet Havzası için büyük bir tehdit durumundadır.
Gen koruma: Havza, Alana bağımlı türler için önemli bir koruma görevi sürdürmektedir. Sucul ortamdaki dağ alabalığı ve yarı sucul sistemlerdeki türler ile ormana bağımlı olan kimi kuş türleri ve memelilerle dağ ekosistemine bağımlı nadir kuş türleri bu alan sayesinde varlıklarını sürdürebilmektedirler.
Vazgeçilmezlik: Bir alan korumaya değer önemli bir su kaynağı havzası ya da vazgeçilemez bir biyocoğrafik bir alt bölüm olabilir. Bu özellik bakımından değerlendirildiğinde havza, Kafkasya ekolojik bölgenin bir alt bölgesidir ve Arhavi ilçesi için en önemli sağlıklı su kaynağıdır.
Yukarıda arzedilen tüm değerlendirmelerin ışığında; Kamilet ve Durguna Vadileri (Kamilet Havzası)’nin sıra dışı doğal ve fiziksel özellikler yanında bozulmamışlığı ile koruma değeri yönünden üstün nitelikli bir saha olduğu ortaya çıkmaktadır. Buna göre tarihi köprülerin (Çifteköprü) bulunduğu belirli büyüklükteki bölüm de dahil olmak üzere, zirvedeki Güldağı Tepeye kadar olan yaklaşık 10 bin Ha büyüklüğünde alanın, uygun bir koruma statüsüne kavuşturulmasının ülkemiz ve doğal yaşam açısından hayati önemde olduğunu ifade ederiz.
Doç. Dr. Özgür EMİNAĞAOĞLU1 Y.Doç.Dr. Oğuz KURDOĞLU2
Y. Doç. Dr. Mehmet ÖZALP1
Orman Botaniği Orman Ekonomisi Havza Yönetimi
1Artvin Çoruh Üniversitesi, Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü, Artvin
2 Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi, Orman Mühendisliği Bölümü, Trabzon